26 Mart 2012 Pazartesi

Bu aslında dünün yazısı.

Başlıktan da anlaşılacağı gibi bunu dün yazdım ama buradan paylaşmaya fırsat olmadı, blogspot beni deli etti falan derken bu akşama kaldı.



Bu hafta inanılmaz yoğun, inanılmaz bunaltıcı hele hafta sonu fazla yürümeli fazla yorulmalı geçmişti.



1,5 seneden biraz daha az bir zaman önce sürekli adamın ağzından laf alma derdindeyken. Bak Büyük Ev Ablukada’nın konseri var hafta sonu sen gidicek misin ben gitmeyi düşünüyorumlar havada uçuşurken ve o adamın yani biricik hafızımın sürekli işinden, gücünden, okulundan yoğunluğundan gidememesi benim de “serde erkeklik var diyemem hadi kalk konsere gidelim.” duruşum yüzünden sürekli ertelenen birbirimizi görememe sorunsalı vardı.


Ama Büyük Ev Ablukada özeldi. Güzeldi. Biz birbirimize onlarca mail / mektup yazarken fonda en çok onların şarkıları vardı. Ama en çok bu vardı.


Sonrasında kozmos, olaylar olaylar derken biz olduk. Güzellikler oldu falan.

Sırf Büyük Ev Ablukada aşkına festivale gidildi. Çünkü gitmeye fırsat olmuyordu.Ulan kalkıp insan gidemez mi o çok istenilen akustik Krek konserlerine. Yok işte. Fırsat yok anasını satayımlar havada uçuştu.


Sonrasında bugün Twitterlarda dolanırken evimin dibine Kanyon’a geliyordu adamlar. Hem de akustik. Gitmezsem vurun beni gençler diyip büyük konuştum ve kalktık gittik. He ne oldu The House Cafe’dekiler haklı olarak davetye istedi eee bizde yoktu. İyi dedik camlı kısma giremedik bari gelmişken dışarda duyabildiğimizi duyalım. Olanla yetinelim dedik.


Kahveler içilirken Afordisman Salihins göründü az ilerimizde. O an ben hafızıma ne var sanki burada söyleseniz derken duydu bizi. Gelsenize içeri dedi, davetyemiz yok buradan dinlicez sizi o kadar evimin dibine gelmişsiniz dinlemezsem olmaz dedim. Benim davetlim olun dedi. Suratımın aldığı eblek ifadeyi merak ederken içerdeydik.

Şarkılar söylenirken belki bir çok insanın abartıyorsun ne var dediği şeyler oluyordu ama ben kozmosa inanıyorum.

Bunca zamandan sonra dibime kadar gelmeleri, sonrasında neyse artık diyip kahvelerimizi içerken salihins’in bizi davet etmesi yetmezmiş gibi “evren bozması”nı son dakika çalmaları. Çıkışta yanlarına utana sıkıla gidip ettiğimiz teşekkür, canavar banavarın sevimliliği…

Bilmiyorum. Ama kozmosa inanıyorum işte. Her şeyi planlıyor o. En güzel birinci yıl hediyesi değil mi bu ? Hem de birinci yıla 5 gün varken.

ps. Kıskanmayınız.

(:

2 yorum:

  1. ben de inananıyorum kozmosa valla ve de 1. yıla 5 gün mü vaar ayy yerim senii!

    mutluluklar canım nice yıllaaar :*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu ayın 30unda 1sene olacak Mia !
      Ben de inanamıyorummm ! (:

      Sil

Üşenmeyip yorumladığın için teşekkürler. (: