22 Nisan 2009 Çarşamba

ya.

şu
sıra
ne
alakaysa
benim
sevdiğim
şeyleri
seven
bazı
insanları
hiç
sevmiyorum.!

ne acaip dimi ?

18 Nisan 2009 Cumartesi

yok öyle bişey.!

Kim demiş Seda, kardeşiyle vakit geçiremez diye ?

sırf daha çok ortak noktamız olsun diye aynı anda frp'ye bile merak sarar. (:
bir yerlerden başlamak lazım hem..

bu nasıl bir ironidir ?!


'' Ben tüketmeden var olamam. ''

Manga'yı pek sevmem. İlk albümlerinden taptığım grup olan Vega'nın gene taptığım şarkılarından biri olan ' İz Bırakanlar Unutulmaz 'ı Deniz'le coverladıkları için sempatim vardı sadece. Ve 12 yaşındaki kardeşim habire dinlediği için şarkılarına kulak aşinası olmuştum.
Gel gelelim bu güzel arkadaşlar yeni albüm çıkarmışlar. Merak da etmedim, dinlemedim. Bir ara dinlerim diyerekten. Ama bugün nette dolanırken '' Dünyanın sonuna doğmuşum.'' şarkılarının klibini izledim.Şarkı güzel, beğendik. İyi güzel klipte Vedat Özdemiroğlu oynuyor ve şu an televizyondaki bir çok yarışma programıyla dalga geçen bir klip geçmişsiniz. Çarkıfelek olsun, Dest-i izdivaç olsun ( evet garip ama bu programların adlarını biliyorum. ldfjghbnkcdfjg ) Ama gel gelelim klibin bi yerinde Esra-Ceyda kardeşleri görünce hönk ?! diye kaldım. Hem muhalefet takıl, sistemi eleştir hem de popüler kültürün dibine vurmuş 2 eziği koy. Oldu mu be anam ?

p.s : He derseniz ki ucuza bunlar vardı, bak o zaman anlarım işte. sdlfgkjkşldfk.

16 Nisan 2009 Perşembe

Sana sarı laleler almadım ! lol.

Mutluluk küçük şeylerde saklı.
Ya da ben kolay biriyim. Bilemiyorum.
Ama unutamayacağım bir gün daha yaşadım.
Çiçekleri çok seven bir hatuna çiçek almayan bir sevgili baya bir garip. Ama bu sevgilinin tutup sevgilisini çiçeklerin arasına özellikle de en sevdiği lale ve papatyaların arasına götürmek 'cennetle eş değer' bu deli için.
Etrafında bin bir renkli en sevdiğin çiçekler, yanında kocaman sevdiğin adam ve deniz. Bir kaç saatliğine böyle bir kaçamak yapmak hep gidilen heryerlerden farklı bir yere gitmek, sevdiğin insanla yeni yerler görmek; PAHA BİÇİLEMEZ !


(:

15 Nisan 2009 Çarşamba

diş.

Ben de kendimi diş sağlığına önem veren bir birey sanırdım.!
Yaklaşık bir haftadır git gide artar bir diş ağrısıyla baş etmeye çalışıyordum. Geçer geçer dedikçe şiddetlenen ağrıya '' en fazla dolgu yapılır caaanıığm.'' diye telkinlerde bulunuyordum. Taa ki bugün ailece dişçiye gidene kadar. O abartmamak için direndiğim dişime kanal tedavisi ve 5 tane dişime sonradan kötüleşmesin diye dolgu yapılacak ! Buraya kadar herşey normal gelebilir. Gel gelelim en ufak bir iğneden korkan ben kanal tedavisi nasıl yaptıracağım bilmiyorum. Diş doktoru hatuna sadece 2 dişimi dolgu yaparken zor anlar yaşatan ben bakalım yarın neler yaşıyacak. lsdkjfghnmldf.
Şaka bi yana ciddi ciddi korkuyorum. Bugün ağzımı uyuşturucaklarken sinirlerim boşaldı ağladım. Eşek kadar olmuş olabilirim ama her türlü doktor ve doktor gerecinden hala daha inatla korkuyorum.
Sanırım en kötüsü de her gününe plan yaptığım tatilim rezil olacak.
Siz siz olun dişlerinize iyi bakın çikolata ve yumuşak şekeri azaltın.

mucuk.


p.s: bir bilen söylesin bu ağzımdaki uyuşukluk ne zaman bitecek ayol ?!

14 Nisan 2009 Salı

ayık kafayla saçmalayan insan.

Ve sonunda iyi-kötü vizeler biter. Ufak ufak sonuçlar açıklanır. Esasına bakılırsa pek de iç açıcı değil bu vizedeki notlar. Ortalamanın az üstü diyelim konu kapansın.

Vakitsizlikten mi üşengeçlikten mi bilemiyorum şu sıra yazamamak çok canımı sıkıyor. Paslandığımı hissediyorum.

Hayatımdaki en güzel 5 günü yaşadım cumadan bu yana. Her günüm böyle geçse dediğim 5 gün. (:
Kafamı kurcalayan herşeyden yavaş yavaş kurtulmak ne kadar güzel bir hismiş; tekrar öğreniyorum.
Mevsim değişikliğinden midir nedir yoksa her an programı doluluk mu diyelim buna bilmiyorum birşeyleri aksatmak bana göre değil. Okunması gereken yazılar, cevaplanması gereken mailler, alınıp okunması gereken kitaplar,buluşulması gereken sevgili, alışverişe çıkılması gereken anne, ihmal edilmiş bir melek ve sadece tek bir Seda. Pazara kadar bunların hepsine bol bol vakit ayıracağım.

"... ve değiştirmek isteyip de değiştiremediğim o kadar çok şey var ki."

indirip dinlemem gereken bir dolu albüm çıktı yahu. -korsana hayır, evek haklısınız.-

Edebi amaçlarla başlamadığım için bu bloğa bu yazıyı da edebi bir çerçevede yazmadım kusura baksanız bile umrumda olmayacak bu kadar da ukalayım işte.

Her zaman dediğim gibi, insanın süpersonik bir sevgilisi olması kadar güzel bir şey yok şu dünyada.

Nazardan korkarım ayrıca ben.
Renkli gözlüklerin daha çok nazarı değermiş. Bilmeyenler öğrensin.

Geçmişim peşime mi düştü bilmem ama eski sevgiliyle yeni sevgilinin aynı ortamda olması pek fena bişey be hafız. Düşman başına.
Özel hayatımı fazla deşifre etmek istemiyorum.

Geçen sene bu zamanları düşünüp yaptığım hıyarlıklardan - evet hıyarlıklardan !- dolayı kendime kafa atasım geliyor.

İnsanın yatağının altında her an ıslak bir kızılcık sopası olması. Ne zaman lazım olacağı belli olmaz çünkü. Benden size tavsiye olsun.

Bahis, poker gibi atraksiyonlar bana gelmezmiş şu 10 günde bunu anladım.

İktisatlı olmak lazım.!

İktisat demişken hem iktisat hem de işletme dersime giren hocam aldığım notlardan dolayı beni nasıl azarlıyacak pek merak içerisindeyim.

Bazen kürkçü dükkanı gibi hissediyorum kendimi.

Herkese iyi geceler.

4 Nisan 2009 Cumartesi

vizeler.!

2 haftalık vize sınavının ilk haftasından tam kurtuldum derken baya büyük bir ayrıntıyı unutmuşum.!

AÇIK ÖĞRETİM SINAVIM !

Allah'ım sen beni kurtar şu sınavlardan.
Eskiden olduğu gibi sabahlara kadar tek oturma sebebimin sevgilimle konuşmak ya da mesajlaşmak ve arkadaşlarımla geyik çevirme olduğu günleri çok fazla özlüyorum. böhüğ.

şaka bir yana tek olumsuzluk bunlar olsun.
uykusuz kalma sebebim derslerim olsun.
eskisi gibi dertler sorunlar hiç bana yakın olmasın.
daha doğrusu bize.
hatta ve hatta kimseye (:
hayatım son en mutlu 2 ayını yaşıyorum.

herkese iyi hafta sonları.!