26 Temmuz 2009 Pazar

Anneme planlar.

Annem tatile gittiğinden beri ev işlerinin ve uğraşılması gereken bir baba bana kaldı. Bazı durumlar dışında halimden memnunum ama bu akşam eve gelince annemi haddinden fazla özlediğimin farkına vardım. Oysaki daha gideli bir hafta oldu. Ve bir şey daha fark ettim. Genel hatlar dışında annemle pek de bişey paylaşmamışım. Bir kaç '' aaa işte annemle şurayı gittik hayatta unutmam.'' ya da şunu yaptık süperdir diyebileceğim anılarım niyeyse çok fazla değil benim için. Süper bir karar aldım; annem tatilden döner dönmez plandığım herşeyi yapıcam annemle.
Bunu yapıcam çünkü ilerki yıllarda daha büyük özlemlerde daha az acı çekmek için.

25 Temmuz 2009 Cumartesi

Papatya.

Şu ara papatya çayına sarmış durumdayım. Papatyanın kuru haline hiç bir şekilde taammülü olmayan ben nasıl içebiliyorum ben de bilmiyorum.
Dün, papatyanın kuru hallerini neden sevmediği düşününce benim için gayet traji komik çocukluk-ilk gençlikanılarım ortaya çıktı. adkaşldaşd.

Orta sona ya da liseye yeni geçtiğim yaz her sene olduğu gibi Sinop'a gittiğimde koca bir poşet papatya toplayıp haftalarca onların iyice kurumasını beklemiştim. Amaç ne miydi ?
Papatya suyuyla saçlarımın rengini açmak hatta sarı yapmak ! ( o zamanlar pembe saç diye bi taraflarımı yırtmıyormuşum doğal takılmaya çalışıyormuşum alşdkaslşdkaşd )
Sonrasında efenim büyük geldi, papatyalar çaymış gibi kaynatıldı duştan sonra iyice saçlarpapatya suyuyla yıkandı. Sonrasında ise hooop kendimi bahçeye öğle sıcağında güneşin altına attım. Amacımı tekrar burda belirtmeme gerek yok diğmiğ ? sdjlksdıfhjksdjfh

Kaç saat güneşin altında yattım bilmiyorum. Ama beyin a.cıklamasının yanında beyin kanaması yaşamama ramak kaldığını gayet net hatırlıyorum. sdklsldkjffkg.
Sonuçta saçlarımın rengi açıldı mı ?
HAYIR !

O günden sonra papatyanın kuru haline kıl olan ben papatya çayıyla birlikte tekrar sevmeye başladım.
Sonuç, en yakın zamanda saçlarımı papatya suyuyla tekrar sarartmaya çalışmak. kfjıdmösdjfhmd (ŞAKA TABİKİ)

Bir ilk gençlik yıllarıma ait anımı sizlerle paylaştım oh rahatladım.
İyi geceler. (:

10 Temmuz 2009 Cuma

5.ay

Gün bitmeden sevgili blogcuk bunu yazmazsam çatlardım.
Bana tam 5 aydır katlanan kocaman bir adam var.
(:

9 Temmuz 2009 Perşembe

Bir garip iç hesaplaşma.

Bu akşam h.i.m.y.m'ın 4. sezonunu bitircektim.
Bitirdim mi ?
Hayır.
Ondan önce kitap okuyacaktım.
Okudum mu ?
Hayır.
Staj dosyam için aldığım evrakları incelicektim mi.
Peki bunu yaptım mı ?
Şaka mı yapıyorsunuz, tabii ki onu da yapmadım.!
Hayır tamam insan en azından birini yapar. Birini akşamına ayırır ben onu bile yapmadım. Çünkü pek sevgili arkadaşım Özge'yle sokakta (!) oturup muhabbet etmek ne alakaysa çok daha zevkli geldi.

Hayatımın şu evresine kadar sokakta kapımızın önünde yakın bir arkadaşımla teenagerlar gibi oturup elimde dondurmayla hem de saat 10 buçuk 11 sularında takılmamıştım.
Pişman mıyım ?
Esasında pişman değilim. İlginç bi deneyimdi yaşadık geçti gitti.
Kendime kızma sebebim bu kadar işim gücüm, ilgilenmem gereken sevgilim hadi hadi hepsini geçtim kendimce yaptığım planlarım varken kaç gündür her seferinde bir plan aksatma bir uyum sağlayamama yaşıyorum.
Sonuç ne olacak bilemiyorum ama sevgili blog yumurta kapıya dayanana kadar böyle devam etmez umarım.

5 Temmuz 2009 Pazar

Pazar.

Bitirirmiş ilk stajın ilk haftasonusu, özlenilen arkadaşlar, sevgiliyle geçirirmiş süper bir cumartesi, Aşkın gözü kördür diye garip bi program, biriken dedikodular, izlemem gereken filmler, okumam gereken kitaplarım, ufak ufak yazmaya başlamam gereken staj dosyam, şuan hala daha uyuyan ve ben daha fazla özlemeye başladığım bi sevgiliyle başlayan bir pazar günü. Günün devamında neler olacağıysa tam bi muamma.
Herkese iyi pazarlar.! (: