30 Ağustos 2010 Pazartesi

çok boşladım burayı biliyorum. Sadece kendi blogumu değil, düzenli takip ettiğim blogları bile okumaz, okumayı unutur hala geldi neden inanın ben de bilmiyorum. En yoğun zamanlarımda bile bloglara bakan ben şu son 15 gündür herşeyi inanılmaz boşladım.

Kısaca özet geçeyim bari, olur da merak eden vardır.

-hiç blogumda bahsetmedim sanırım ama dgs'ye girdim. Puanım beklediğimden düşük geldi. Özel üniversite de yazamayacağım için seneye tekrar şansımı denicem. Mutsuzum evet...

-Ailem tatilden bu akşam dönüyor. Mutluluğuma diyecek yok.

-Ailemin dönmesiyle gece eve gelmeler, kafamın estiği saatte çıkmalar, istediğim yerde kalmalar faslı da bitiyor. =/

-En önemlisi, bir tanecik ikizim Jelibon geçen gün bendeydi. Bir insanla bu kadar benzeyebilirim bence. Onunla ve konuştuklarımızla ilgili uzunca bir yazı yazıcam bir ara, söz.

-Limon Ağacı gibi kötü bir çeviriye sahip kitaptan sonra kitap okuyamaz oldum.

-Çok ergen ve çok saçma bi yazı olduğunu ben sizden daha iyi biliyorum. Öyk bu ne demeyin o yüzden. Kafamı ve cümleleri toparlayınca gene yazıcam, çooook yazıcam.



iyi haftalar !

8 Ağustos 2010 Pazar

Inception - Başlangıç










































Christopher Nolan'ın her çektiği film ayrı güzel. (Bir ara filmleri hakkında bir yazı yazsam aslında süper olur.)
Ama ama ama yeni filmi Inception (Başlangıç) süper ötesi bir film. Blogu okuyan ama filme gitmeyen arkadaşlar olduğundan (onlar kendilerini biliyor dklfsjkflsjngf) o yüzden spoiler vermeyeceğim.

Gidin izleyin. Ciddiyim. Verdiğiniz parayı sonuna kadar hak eden bir film. Normalde bu kadar iddaalı konuşmam ama uzun zamandan sonra ilk defa bir filmi izlerken sıkılmadım, bir film beni aldı götürdü. Soluksuz izledim.
Filmin benim için süprizi Ellen Page'di ayrıca. (:
Neyse efenim gidin izleyin, izletin diyorum başka da bir şey demiyorum !









5 Ağustos 2010 Perşembe

Benim güneş yanıklarım var.

Selamlar efenim size bu yazımı can acısı içerisinde yazmaktayım.
Sağ tarafım, özellikle sağ baldırım dün güneşin altında haşlandı. Evet haşlandı.

Oysa ki tek derdimiz meleğimle birlikte denize girmekti.
Belki birazcık da bronzlaşmak.
Esasında bronzlaşmayı sevmem çünkü beyaz ten seven bir insanım. 30 faktörlü koruyucum bir işe yaramadığına mı yanayım ? bir tarafımın biraz daha fazla yandığına mı ? bacaklarımın ön taraflarının kızark arka taraflarının beyaz olduğuna mı ? Oysa ki yüz üstü yattım paso !
İstanbul'da nerede denize girdin diye soranlar olursa Altın kuma gittik. Sarıyer'de inip Altın Kum otobüslerine bininiz sonra herkes bi tarafa doğru yürüyor zaten onları takip edin, bulursunuz. sfjsdlkfnsdlkf.
Ben ilk defa gittik meleğim çocukluğundan beri gidiyormuş oraya.
Hafta içi olmasının avantajı olarak çooook fazla dolu değildi. Biz saat 10 buçuk gibi gitti. Su da süperdi ama sonra insanların çoğalmasından ötürü sanırım denizde fazlasıyla parça parça yosunlar görüldü.
Sıkıldık çıktık bizde saat 3 gibi.
Meleğimin alışveriş yapması lazımdı. O halde Metrocity AVM'ye gttik millet saşkın bir halde bakıyordu. O kadar kötü bir halde miydik bilemicem. sfjslkfjskldmfsöf.
Bir mağaza çalışanının tespitine göre benim yanımda küçük tüp patlamış ! kljfsdklfmdslfm
Sonrasında eve gidip babamın beni öyle gördüğünde paniklemesi kötüydü tabii.
Gece boyu sağ baldırımın sızlaması da kötüydü.
Pantolon giyerken zorlanıyorum umarım bir kaç güne geçer acısı.
:(