30 Aralık 2009 Çarşamba

2009 raporum ~ öğrendim.

Yapmiiicaaam yapmiiicaaam diye kendimi sıkarken yılbaşna 1 gün kala kendimi tutamıyor ve 2009'u kendi gözümde değerlendiriyorum.

Geçen yılbaşında, yeni yıl arifesinde herşey mümkündür diyordum kendim için, kalbim için bi sürü dualar edip burç yorumlarının da gazıyla 2009un benim senem olmasını diledim durdum. Yılbaşı gecesi bekledim durdum. Küçük cocukların Noel babayı bacadan beklemesi gibi birşeydi bu ama fark etmediğim bir şey vardı; bizim evin bacaları kapatılmıştı. Anlamam geç oldu.

Ocak ve şubat benim için gerçekten zorlu geçti. Bitmeyecek sandığım depresyon ve teenager kafası o kadar abartılmıştı ki içimde kaptırmış gitmişim. Taa ki 2 şubata kadar. 8 gün sonraya başlayacak süper bir ilişkinin ilk belirtileriydi. (:

10 şubat benim için bir milat. Çağlar <3

Okul, dersler, istanbul, sevgili arasında koşuşturup giderken herşeyi yerli yerine oturmaya herkesin gönlünü hoş etmeye her zamanki Seda olmaya çalışırken birden anladım ki bazen gerçekten bi seçim yapmam gerekiyormuş. Yaptım da. Hayatımda ilk defa hata diyerek başladığım birşeyin hala daha süpersonik bir şekilde devam ettiğini ve öyle devam edeceğini bilerek yaşıyorum (AMİN)

Her ne kadar onları anlamasan da her ne kadar onlarla aynı frekanstan olmasan da insanların yanında belli kalıplara girmem gerektiğini öğrendim.

Bir çok kıza göre odun olduğumu öğrendim. (: ahaha.

Bloga yönelmenin bana iyi geldiğini keşfettim mesela yazabildiğim kadar çok yazı yazdım. Defterlere yazdıklarımın bir çoğunu buraya yansıtmadım ama. Bu sefer gerçekten de ilgi odağı olmak istemiyordum. Az kişi okusun, az kişi bilsin istedim. Sanırım amacıma da ulaştım.

2009'da ciddi düşünmeyi öğrendim.

İnsanların gerçekten günü geldiğinde hayatımdan çıkmaları gerektiğini ruh ikizi kavramının benim için olmazsa olmaz değilmiş bunu öğrendim.

Babamı karşıma çekip ilerde yapmak istediklerimi açıkca anlattığımda beni can kulağıyla dinlediğini gördüm, öğrendim.

Kuzenlerim dışında sülale üyelerimin benim için yaı yarıya boş olduğunu öğrendim. Onlarla konuşma sebebimin annemin ya da babamın kardeşleri olduğu için konuştuğumu öğrendim.

İnsanların kendi yaptıklarına bakmadan beni yargılamalarına o kadar kıl oldum ki, sadece sustum. Doğru günü bekledim. Bir çoğu geldi de. Lafı doğru zamanda söylemenin daha etkili daha koyucu olduğunu öğrendim.

Ben insanları ne kadar çok seversem seveyim onlara olan sevgimi gösteremediğimi bu sene bir kez daha öğrendim.

Demet Akalın ve Ajda Pekkan'a sonsuz hasta olduğumu öğrendim. shfdkjflkfjd.

Alkolsüz temiz bir yıl geçirebildiğimi öğrendim lan ! Ahahaha. (:

Bazı ilişkileri ne kadar sıkı tutmaya çalışırsan çalış bi sefer koptumu bir daha toparlanamadığını öğrendim.

Ailemin sonunda bana güvenip yazın beni evde tek başına bırakıp Evde Tek Başına 4'ü çekebileceğimi öğrendim.

Sevgilimle kalabileceğimi öğrendim.

Artık eskisi gibi para biriktiremediğimi öğrendim. =/

Parayla saadet olmaz diyenleeer uzayda mı ikamet ederler ?! bunu da öğrendim !

Ben onu tanıyorsam o bunu yapmaz cümlesinin de içinin boşaltıldığını öğrendim.

Ya da ben insanları artık tanıyamıyordum bilemiyorum...

Sevgiliye hediye almanın zorluğunu öğrendim. (:

Kredi kartıyla benimde başımın belaya girebileceğini öğrendim. ( bir daha mı !? ASLA ! )

Aşırı sinirli oluşumun hiç geçmeyeceğini öğrendim mesela.

Esra Erol ve Zuhal Topal'ın pabuçları dama atabilecek potansiyelimin olduğunu öğrendim.! Ahahah.

Kimseyi güldürme kaygım olmadığını benim güldüğümü insanlarla paylaştığımı gülerlerse ne güzel diyip kenar çekildim mesela.

İçimde bi yerlerde hala da şarkı söylemek için bastırılamayan o garip duygunun stüdyoya girince bi tarafıma kaçtığını ve sesimi herkesin beğenmesine rağmen benim inatla şarkı söylemediğimi tekrar tekrar öğrendim ! öf.

Meleğimin süper makarnalar yaptığını, cicimin haddinden fazla iyi bir dinleyici olduğunu ve prenses prensessiz cidden okulu ve buraları çekemeyeceğimi öğrendim.

"Abi cidden 2009 kovaların yılıydı be ! " ahahah. İlk defa burç yorumlarının benle örtüştüğünü öğrendim. (normalde pek inanmam.)

Her ne olursa olsun 2009 benden fazla birşey götürmedi. İlerde gülerek anımsayacağım bir çok anım bu senede oldu, BEN BUNU ÖĞRENDİM.

Herkese şimdiden mutlu yıllar !

24 Aralık 2009 Perşembe

2010'a 7 kala.

Şaka maka tam 1 hafta kaldı. ( şu kelimenin ilk harfini atıp yerine "m" koyup ikileme oluşturmaya da ben tav oluyorum ya neyse. khfkdjfdkf )
Herkes planın nedir ben şurda bununlayım, ben ailemle falanca yerdeyim laflarından sonra ben ilk defa bir yılbaşı ailemi atlatabildim ve bu yılbaşı kafamın doğrultusunda sevgilimle birlikte olacağım. Annemin zorla İstanbul'a gel çemkirmelerine son verip Tekirdağ'da sevgilimle ve arkadaşlarımla olacağım. nihohaha.

Gecikmiş 1. yıl yazısı.

Tam 2 gün önce blogger'da 1. senemdi. Yazmaya kısmet olmadı.
Tamamen içimdeki pöykürmek amaçlı ve ilk başlarda benim için " kasvetli " yazılar olsa da sonradan silkenelip kendime gelip aşkın da etkisiyle daha cici ve kendimce komik, eğlenceli yazılar yazmaya çalıştım. Benle aynı dönemlerde bloga başlayıp takipcileri yüzleri geçenlere imrenip kendi 33 kişilik mini izleyicimle sevgi doldum.
Bu güne kadar bloguma uğrayan, üşenmeyip yorum bırakan, takipten sıkılmayan herkese herkese teşekkürler.
Ayrıca Bengü eşliğinde, kocaman kocaman öpüyorum. slkfdljd.

14 Aralık 2009 Pazartesi

geçmişten içsesler. vol.1

İnsanların "ne mal" olduklarını gösterme çabalarını gözüme gözüme sokan Tanrı'ya teşekkürler.

12 Aralık 2009 Cumartesi

Babama.

Dün yazdığım blogun sonuna babamla alışveriş yapamayacağımdan dolayı hissettiğim şeyleri sert ama olabildiğince içten yazmıştım.
Bu sabah kahvaltıda halimi görüp, bugün için canın sıkkın dimi diye sorup amaan salla olay varsa var gideriz kızım sen hazırlan diyen babamla kendimi Taksim sokaklarına attım. Uzun zamandan sonra babamla beraber bişeyler yapmanın haklı mutluluğu içindeyim.
Çocukluğumdan beri babamla çok fazla muhabbetimiz, birlikte çok fazla anımız yok. Onun kendi içerisindeki otoritesi benim kendi içimdeki utangaçlıkla birleşince iyiden iyiye konuşmuyoruz. Konuşmuyoruz dediysem hiç konuşmuyoruz değil. (:
ikimizde ilk adımı hep karşı taraftan bekliyoruz.
Babamın annemden daha anlayışlı olduğunun farkındayım.
Sevgili konusunda annemden önce babama söylediğim doğrudur.

ben : 20 yaşındayken sevgilin vardı dimi baba ?
babam : Eh tabii ki görüştüğüm insanlar vardı.
ben : Benimde olabilir yani artık dimi ?
babam : 20 yaşındasın, olmazsa bi sorun vardır demektir bence.

Çok matah bir konuşma değil evet biliyorum ama artık aileme "sandığınız küçük Seda değilim, biri var ve gerçekten çok seviyorum anlayın." demenin en kestirme yolu buydu. Ve babamdan onay almıştım bi nevi. Belki de o yüzdendir şimdiki ilişkimin diğerlerine göre daha sağlam gitmesinin sebebi.
Aynı şeyleri anneme sorduğumda verdiği ters tepki süperdi :
annem :Herkesin sevgilisi olabilir Seda. Ama senin ASLA.
ben : Neden anne ?
annem : çünkü ben istemiyorum. Küçüksün sen.

Babamın bu konuda annemden daha anlayışlı olması daha güzel.

Söz konusu babam olunca aklıma o kadar çok şey geliyor ki. Anlatınca aslında çok basit şeyler ama benim için o kadar güzel ve ince nüanslar ki bunlar.

Geçen sene eylülde üniversiteye kayıt için Tekirdağ'a gidip bir sonraki İstabul otobüsünün 10da olduğunu öğrendiğimizde hiç bilmediğimiz bi yerde tam 3 saatlik zaman diliminde ordan oraya ordan oraya dolanıp bana gençlik anılarını anlatması, ilk kokoreçi babamla yemem, uzun uzadıya yaptığı o "büyüdün kızım." konuşması...
Saçma belki bunlar ama benim için özel, benim için çok özel ve o benim ilk aşık olduğum adam.
BABAM.

Bugün tam 50. yaş günü.
Seni kocaman seviyorum reis. (:

11 Aralık 2009 Cuma

yaratıcılıktan tamamen uzakta

İçimde bastıramadığım yazma arzusu.
Amma velakin aldığım notlarla ne demek istediğimi ben bile anlamadım o yüzden random takılalım her zaman ki gibi.

Vizeler biter, bir kaç gün daha Tekirdağ il sınırları içerisinde sevgili ve en yakın arkadaşlarla takılırır ve eve gelinir. Ev gibisi yok ayrıca.

Vizelerden daha kötü bişey varsa o da sonuçları beklemek. Eziyet gibi tek tek veriyorlar. Sonuçlar gayet başarılı ama. (:

4 gündür sevgilimleydim. Pek güzeldi. Hayır bu sefer yazmayacağım hiç birşeyi. hohoo (:
En yakın arkadaş, sevgilisi, sen ve sevgilin. 4 kişi, 4 gün. Bir filmlik malzeme çıkardı emin olun.

Bu akşam bir kez daha anladım ki okuduğum hiç bir kitabın filmi beni SARMIYOR !
Hayır, hala daha New Moon'u izlemedim. Televizyonda HArry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı vardı. Ona takıldım kaldım.

New Moon'u en azından Jacob'un kasları için izlemelisin ! diyen kız arkadaşlarıma selam ederim.

Yılbaşına 2 hafta falan var, annem şimdiden; " Bu yılbaşı evdesin dimi ? " demeye başladı. 20 yaşındayım 20 senedir her yılbaşında evdeydim. Bu sene Tekirdağ'da arkadaşlarımla olacağımı anlamış olacak ki, " yok ben orda arkadaşlarımla olcam diyorsan topla onları da getir."
OLDU annem BAŞKA ?

Anneme çemkirmeyi sevmiyorum ama o da beni zorda bırakıyor.

DTP'nin kapatılmasıyla ilgili konuşmama gerek yok. İnternet ortamında apolitik bi insanım. Ama tek diyeceğim;
Bunca ay babamla alışverişe çıkmayı bekledim, babam hafta ortası aradığında alışverişe çıkarız kızım ne zamandır beraber alışveriş yapmıyoruz Taksime gideriz.
Dediğinde mutluluktan uçan ben, bir takım ezikten oluşmuş bir partinin kapatılmasını olay yapan insanların yarın Taksimde toplanacağını bildiğim için bu durumdan mahrum kalacağım.
Kapitalistsin Seda, duyarsızsın Seda, alışveriş delisi olmuşsun Seda vs. gibi cümlelerinizi lütfen ama lütfen bi tarafınızda saklayın. En son duymak istediğim şeyler ziraa bunlar...

Konsantrasyon sorunu yaşıyorum. Şu ara gayet net anladım.

En sonunda frp oynadım ya benden mutlusu yok.

Unutmadan, 2 gün önce tam 10 ay oldu. (:

Şimdilik bu kadar.
İyi geceler efenim.