21 Ocak 2014 Salı

~25

İnsan hissettiği yaştadır ya diye saçmalayarak yazıya başlayasım var ya neyse.

Nbr?
Gene bir "yazmaya başliim olmadı yayınlamam." hissiyle başladığım yazıya hoş geldin.
25 oldum.
Eşek kadar oldum anlayacağın.
Her doğum gününde bir önceki yaşıyla ilgili analiz yapan, şunları bunları yaptım raporu yazanlara ben bayılıyorum açıkçası.
Ben beceremiyorum.
Sadece dönüp 24e baktığımda aklıma ilk gelenler "yıla onsuz başlayıp mayısta kavuşma, kısacık da olsa 2 tatil, kısa süreli bir işsizlik ve yeni iş, yaz bunalımı, değişen arkadaş dengeleri, bol tiyatro, bol etkinlik, çok yürüyüş, biraz gerginlik, az biraz hayal kırıklığı, hep gülümseme."
Çok da kötü sayılmaz aslında ya.
2013e girerken 2012'nin son yazısı olarak şöyle bir paragraf paylaşmıştım:

Ne istiyorsan yapabildiğin, inanılmaz mutlu olduğun, sevdiğin herkesin her zaman yanında olduğu, kendini hiç yorgun hissetmediğin, zamanın sana yettiği, para sıkıntısı hiç çekmediğin, okulun ya da işinin tam istediğin gibi gittiği, hayatının aşkını bulduğun -hatta belki de evlendiğin-, istediğin her şeyi alabildiğin, izlemek istediğin her filmi ve oyunu izlediğin, tüm merak ettiğin kitapları okuduğun, bol bol gülümsediğin, alarmından önce kalkıp güne dinç başladığın, artık diğerlerini takmadığın, yalnız kalmaktan o kadar da korkmadığın, en kötü anlarda bile kalbinin sesinin susmadığı ve beyninle çakışmadığı, hiç üşemediğin, hiç sıcaktan bunalmadığın, gücün hep seninle olduğu eşsiz bir yıl diliyorum sana.Bir de bunca zamandır olduğu gibi 2013'de de beni yalnız bırakmamanı diliyorum.Öperim.

Bu sene kendi adıma bunların hepsini diliyorum.
Eksiksiz!
:)

Kısa keseyim.
Bu yaşımda da beni yalnız bırakma rica ediyorum!
Öperim.