8 Ekim 2010 Cuma

Closer


Closer'ı izlememiş olsa da Damiren Rice'n Blower's Daughter'ı dinlememiş yoktur heralde di mi ?

Şu ara tekrar tekrar aklıma gelen şarkılar ve filmler var. Şarkıların başında Şebnem Ferah Ateşe Yakın var. Sonrasında bu. Sonrasında dedim ki aaa ben blogta Closer'ı anlatmamışım. Ne zamandır blogta film yazısı da girmemiştim zaten bahane oldu.

Filmleri irdeleyerek düşünerek izleyenlerdenseniz ise bu filmi izlerken baya zorlanabilirsiniz. Ya da ben ilişkiler konusuda her zaman fazla kafa patladan biri olduğum için çok takmıştım bilemiyorum. Filmde "ötekiler" konusu çok güzel anlatılıyor. Aldatma karşı tarafın tutumu iki ilişki üzerinde bir güzel gözlemleniyor. Yine de ben Larry olsam beni aldatan biri için bu kadar kendimi yırtar mıydım bilemiyorum. Alice yerinde olsam beni aldatan bir adamı daha sonra tekrar affeder miydim bilemiyorum.


3 Ekim 2010 Pazar

Pucca ve Sami Hazinses'in kitapları ~ Geç kalmış yazı

Öncelikle itiraf edeyim Pucca'nın kitabını geç almamın bi sebebi belki not bıraktığı kitaplardan birini bulurum düşüncesiydi. Olmadı.

2010 yazının en bomba olaylarından biriydi bloggerların kitap çıkarıcak olması. Dizüstü edebiyat çok iyi bir şeye el attı. Neyse gelelim nacizane yorumlarıma.
Kitapları okuma sıramla yorumliim.

Küçük Aptalın Büyük Dünyası - Pucca Günlük : Blogunun aynısını kitaba yansıtmış diyenlere kızdım açıkcası. Sanki hatun hiç bir ekleme düzeltme yapmamış gibi konuşmaları hoş değil. Bir emek var ortada. Okumaya başladığımda pamuktan yeni ayrıldığım için çoğunlukla beni ağlattı itiraf edeyim. Hele hele bir sayfa var ki. Cidden okurken baya baya böğüre böğüre ağladım. Ama öyle bir kitap ki genel olarak "oha ne kadar haklı, oha bak bunu ben düşünememiştim." vs gibi tepkilerim oldu. Öğüt olarak aldım bir çok şeyi. Kim ne derse desin ben ikinci kitabı da istiyorum.

Piç Güveysinden Hallice : Bu kitapta da çoğunlukla gülmekten kitabı elimden bıraktım. Derin düşüncelere saldı beni kitap. Sevgilisinden yeni ayrılanlar varsa okumaması gereken kitaplardan biri daha bu bence. Abartıyorsun demeyin bana. Bana her kızın ya da erkeğin hayatında bir Hüsnü'lük dönemi var ben buna inanıyorum. Tam belki en yakın arkadaşına değil ama bu kadar derin bi platonik aşk yaşayıp, her gün nasıl açılsam nasıl konuşsam acaba diye düşünmedim hiç platonik aşık olmadım diyen yoktur bence. Varsa da yalancıdır. Hüsnü kitabında hepimizin yaşadığı o şeyi o kadar güzel anlatmış ki. Okuyun.

Sırada Onur Gökşen'in kitabı var. Yamulmuyorsam bu ay başı çıktı. Daha almak okumak nasip olmadı ama serinin 3.kitabı hakkında da çok güzel yorumlar alıyorum.

Hadi durmayın siz de okuyun.
Öperim efenim.



p.s : bu yazı cidden fazla geçikti yetmediği gibi bir de yarım kaldı 2 gün bekledi. :(