23 Ocak 2011 Pazar

yazmadan olmazdı, fotolu 22 yazısı.

Doğum günümü tek bir gün kutlayamam ben, kutlu doğum haftası misali bir hafta boyunca kutlanmalı mantıyla gittiğimden mütevelli bu yazıyı yazıyorum efenim.
Ve ilk defa bu kadar fotograflı bir yazım olacak inşallah alışıp da bundan sonraki tüm yazılarım böyle olmaz. lgkjfdlgdflşg

22den umutluyum. İlk günleri pek güzel geçiyor.
Doğum günümde çalışan bir insan olarak güne biraz sıkkın başladım, ofisten bir hocayla ağız dalaşına girdik sinirlendim tabi ki sonrasında Sev'in odasına gittiğim an Çıtır'dan ses geldi, "Seda hanım bir dakika bakar mısınız ?" gittim tabi ki. Gittim bir de ne göreyim. Bana çiçek gelmiş !


fotoğrafı evde çektim. Ofiste çekmek aklıma hiç gelmedi.

Ben mutluluktan uçuyorum aklımda bir isim var -hayır pamuk değil- ama yani diyorum o neden böyle bir şey yapsın.
Şimdi böyle söyleyince de çok gizemli oldu ama sandığınız gibi değil. Aslında gizemli ama anlatmayacağım hayır. İşin ucu tumblr'a dayanıyor ve oradaki bunalım yazılara dayanıyor ama artık ne onda ne de ben de bunalım olmadığını düşünüyorum.
Ayrıca sandığınız gibi romantizm falan değil efenim ! Bildiğin bir polisiye kahramanından geldi o çiçekler.

Neyse konu dolandı.
Ben çiçekleri aldıktan sonra afallamış bir halde Sev'in odasına geri gittim ama nasıl ağlıyorum neden ağladığımı da bilmiyorum. Tamam ilk defa çiçek almıyorum ama ilk defa bu kadar güzel bir buket alıyorum.

Sonrasında ofiste Sev elinde minicik bir pastayla geldi. Ofiste cumaları 3-4 kişi olduğumuz için biz bize kutladık. Çalışma hayatımda ilk doğum günüm bu da ayrı bir deneyim oldu. (:

Sonrasında ne annemden ve entresandır ki meleğimden de ses soluk çıkmadı. En sonunda dayanamadım ben aradım, beybi ne yapıyorsun falan derken doktordan çıktığını acil eve gitmesi gerektiğini söyledi eve geçince tekrar konuşalım belki bi Starbucks yaparız dedi. İyi dedim. Geldim eve. Evde de bi hareket yok. Sadece annem içine kabartma tozu koymayı unuttuğu bir kek yapmış. fjgodjgkdşlkfg Tadı cidden çok güzeldi ama. Neyse anne dedim kimseyi çağırmadın dimi yatıcam ben çekemem doğum günü dedim. Aaa bi dakika ondan önce annemle babam elimdeki çiçeğe şaşırdılar tabi. (Çiçekle eve giderken yaşadıklarım ayrı bir yazı olur ya neyse. lfkdlgjfdlkg ) Babam ofisin hediyesidir sandı, annem pamuktan ya da yeni birindendir diye düşünmüş.
Sonrasında kapı çaldı heh dedim geliyor birileri ah anne derken meleğim elinde minik bir pasta yanında Aynur teyzem kapıdalar. Nasıl mutlu olduğumu söylememe gerek yok bence.
Cidden beklemiyordum evet belki basit şeyler ama ben beklemiyordum.
2 senedir doğum günlerim istediğim gibi geçmediği için bu sene bu olanlar o kadar mutlu etti ki beni 2 gündür ağzımın yara olmasına rağmen kocaman kocaman sırıtıyorum.

Yılışıklığın dibine vurayım hediyelerimden de bahsedeyim.

Puantiyeye ayrı ölürüm siyah tişörtün düzlüğüne aldanmayın kollarına bayıldım, kapri desen ayıl bayı ama ama ama beni orada Chuck amcanın kitabı bitirdi. Hani bana hediye almak isterseniz kitap alın derim ya ben meleğim durmuş durmuş Chuck kitabını almış.

İnanıyorum 22 güzel geçecek.
Beni yanıltırsa 23e girdiğim zamanlar arkasından çok fena söverim. Şimdiden göz dağı vereyim de.

Son olarak
polisiyeye heyecan katsın diye bu da.
~hafıza.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Üşenmeyip yorumladığın için teşekkürler. (: