“ ne kadar az bilirsen bilmek istemediğini o kadar az incelir derin, o kadar az incinir kalbin.”
Son zamanlarda küçük bir çocuk edasında kıyaslar olmuştum bazı şeyleri bazı insanları. Küçük bir çocuk edasında diyorum çünkü gerçekten ve gerçekten yaptığım bu şey haset, kıskançlık ya da sinir olmaktan değil sadece gıpta etmekti. Ama her zaman ki gibi gene bişeyi unutuyordum, bir atasözünü ‘içi seni dışı beni yakar.’ Gerçekten de öyle. Gıptayla baktığın her konuda mükemmel gözüken bir ailenin zamanında ne derin yaralar alıp da bugünlere zorla geldiğini ya da en yakının hayata ve hayatına en çok yakışan insanın en büyük psikolojik sorununun altında neler yattığını.
“of hayat çok acımasız, oo shit.” diye ergen cümleler kurmayacağım hayır. Bu dünya tezatlıklar üzerine kurulu bunu biliyorum. Ve tek bildiğim -bu gecede bir kez daha kanıtlanmış olsa da- ne kadar tezat dolu olsa da son derece şanslı olduğum.
Efenim gecenin 3'ünde yazdım, düzenledim hadi bloga koyayım derken gene bi şoka uğradım : Blog açılmıyor ! Dnslerle uğraşmak bana göre değil, zira ne zaman hangi site için dnsi değiştirsem başka siteler giremiyorum vs. vs. Bugünde bu vakte kadar aynısı oldu. Ne bloguma ulaşabiliyorum ne de takibinde olduklarımı okuyabiliyordum. Düzeldi ve umarm bi daha bozulmaz.
P.s : Ces, okuyamıyorum seni bişeyler yap. Sıkıcı bir durum bu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Üşenmeyip yorumladığın için teşekkürler. (: